Sayfalar

2011-07-09

Rüyada eski sevgili görmek..


Başlığa bakınca rüyada eski sevgili görmek hayra alamet değildir gibi bir yorum gelecek gibi değil mi?? Yok işte değil,  konu o değil;)

Bu sabah senin telefonunla uyandım... Mutlu ve uzunn geçen bir karaoke gecesinin ardından "eminim çok geçerli bir sebebi vardır" dedim... 
Geçerli sebebin ise eski sevgilini rüyanda görmüş olmandı... Hayal meyal hatırlıyorum uzun uzun anlattın üzerine de yorumlar getirdin, uyku sersemi tek yapabildiğim "hayırdır inşallah" demekti, içimden geçense "düş, geri yattı" :)


Neyse biraz ayılmaya yakın söylediklerini düşündüm... Rüya görmek insanın hakim olabildiği bir şey değildir. "Eternal sunshine of the spotless mind" ı izleyenleriniz bilirler, filmde zihninden eski erkek arkadaşını sildirmiş bir kadın vardır ancak ancak adamla yeniden karşılaştığında çekimi bir yandan hisseder ancak bir gariplik olduğunun da farkındadır. Sanırım biraz durumu buna benzettim... 

Normalde eski sevgiliye çok kızgınsındır ancak rüyanda el ele kırlarda şen kahkahalarla film çeviriyorsundur. Bir yandan aklında "ulen ben bu adamın elini tutuyorum, poly poly hayata gülücükler saçıyorum ama bir şey vardı sanki" diye.... Sevgi sözcükleri havada uçuşur, sahneler değiştikçe değişir...

Gerçek sen ise bir filmde kendisini izleyip "ahh cnm yaa, yapmaaaa, yapma!" der gibi, kahrolmaktadır:)
vee film sona erer, uyku biter... Rüyanda yaşadığın onca şey sanki gerçekten yaşamışcasına vicdan azabı çektirir, kızgınlık yaratır sanki yeniden yaraları tazeler insanda...

Sanırım sana artık hak veriyorum, müdahale edemediğin o rüya hele de hala "wish you were here" tadında hisleri körüklemeye vesile oluyorsa, üzgünüm dostum "inişler sağdan", gelince haberleşiriz:) 

PS: Rüya konusunda derinlerde bir blog yazasım var ancak sabah uyandırılmış olmanın uyku sersemliği ile sana sadece hıhı demekle yetinmenin verdiği vicdan azabı ile blogumla tatlı yanaklarından öpesim geldi:) Son zamanlarda özel ve güzel bulduğum bir şarkı linkten sana...

2011-07-01

Seçim Senin...



Marketteydim..
Tek yapmak istediğim dişlerimi daha iyi fırçalayabileceğim bir diş fırçası almaktı. 

Diş fırçası dediğinde düz, renkli bir çubuk üzerine üç beş tel fırça hayal ederdik eskiden. Hemen sepetime atıp alışverişi sonlandırmayı düşündüğüm diş fırçası artık reyon haline gelmişti. Dünyayı yeniden keşfeder bakışlarla yukarı doğru uzadı bakışlarım... Önce sağa doğru kayan ağzımla sektör ilerlemiş dedim ve araştırmaya başladım. 

İki açılı
Üç Açılı
Dil temizleyicili
Yanak temizleyicili
Beyazlatır etki
Masaj yapan
Sertlik dereceleri, yumuşalık dereceleri, katlanabilen, meyve kokulu fırça saplı (Sanki sapını yiyoruz), tütün çay lekesi gideren, pilli, şarjlı....
Biri vardı ki 360 derece, dil, yanak, diş eti işte ağzınızda ne varsa fırçalayan.. 
Tüm alışverişini 10 dakikada tamamlayabilen ben reyonda yarın saati devirirken diş konusunda paranoyak haline gelmeye başlamıştım. Seçim yapmalıydım ama tüm özellikleri de barındırmasını istiyordum. 

Gözüm seyirmeye başlamıştı ki bu hayra alamet değildi...

Hepsinden birer tane alıp her gün biri ile fırçalamayı bile düşündüm... Zaman ilerlemeye devam ederken aklıma seninle seçeneklerin ve yapmaya çalıştığın seçimler hakkında geçen gün yaptığımız sohbetimiz aklıma geldi. Her şeyin süslü kelimeler, yaratıcı sloganlarla ürün yelpazesini giderek genişlettiği günümüzde gittikçe detayların arasında nasıl kaybolduğumuz....

Sürekli söylediğin evet artık bir aile kurmayı düşündüğün fikri... Eee tabi hoşsun seçenek bol:).. Uzun saçlı, kısa saçlı, kariyerli, seksi, kültürlü, aptal, entel vsss ... Tıpkı diş fırçalarının ürün çeşitliliği gibi..



Sen de aynen benim gibi yarım saattir reyonun önündesin ve kafan karışık.. Ben artık diş fırçası almak istediğimden de emin değilim..Seçeneği az, şansa, rekabetsiz günleri özledim. 

Büyük sloganlarla pazarlanmayan!!

Şimdilerde çok kullanılan bir cümle yankılanıyor kulaklarımda "Her tercih bir vazgeçiştir." 
Öyle bir aşamaya gelmişsin ki artık vazgeçmekte istemiyorsun, haliyle tercih de edemiyorsun... 
Aaa ama atlamamak lazım aslında her gördüğünü deli gibi istiyorsun, tercihin ta ki diğerine gözün takılana kadar...

Sanırım market görevlisi artık deli olduğumu düşünmeye başladı, şirinlikle gülümsemem üzerine tuz biber oldu:) Ben klasik bir fırça tercihinde bulunup yanına kendi aldığım diş ipi ile fırçamı desteklemeye karar verdim...

Sana gelince ya reyon önünde sürekli farklı noktalara takılı kalıp sonunda market görevlisinin "kapatıyoruz" artık demesiyle ayılacaksın ya da benim yaptığım gibi akla yatkın bir fırça tercih edip kendi önlemlerini alarak biraz emek ile mutlu ayrılacaksın... 

Eee yine, yeniden bir tercih ve vazgeçiş dengesi;)

Ps:  Derinlere mi inmek.. Gerek yok, şarkıyı dinleyin.. haaaah unutmadan "çilek reçelime" teşekkürler ;)...